Amazon’un Dolapları: Amazon Lockers

Amazon’un en son inovasyonlarından olan Amazon Lockers, Wall Street Journal’daki bir makalede dikkatimi çekti:

“İnternet devi sessiz sedasız, bakkal, market ve eczanelere, müşterilerin daha sonra gelip alacağı paketleri, sanal kapıcılar misali teslim ettiği büyük metal dolaplar (Amazon Lockers) yerleştirmiş.  Amazon bu dolapları Seattle, New York Eyaleti ve Washington DC’ye yerleştirmeye yaklaşık bir yıl önce başlamış.

Ve şirket hizmeti hızlandırmayı sürdürüyor.  Geçtiğimiz haftalarda Amazon, San Francisco Körfezi civarındaki ilk dolaplarını kullanıma açtı.

Amazon Lockers ile şirket, apartmanda yaşayan bazı müşterilerinin karşılaştığı, kurye geldiği zaman evde olmaması nedeniyle paketleri teslim alamamaları veya paketlerin bina içindeyken çalınmaları gibi sorunları çözmeyi amaçlıyor.”

Amazon Lockers epey merakımı cezbetti ve Braden Kelley’in InnovationExcellence sitesindeki “Amazon İnovasyon Teslim Ediyor” (Amazon Delivers Innovation) yazısına yöneldim:

“[Amazon Lockers] paketlerini teslim almakta sorun yaşayan – ya teslimat yapılması zor bir apartmanda yaşadıkları için, veya teslimat zamanlarında evde olmadıkları için ya da paketlerinin çalınmasından endişe ettikleri için – müşteri segmenti için müthiş bir potansiyel inovasyon.

Ama bu deneyin arkasında yatan güdü sadece fedakarca müşteri hizmetini iyileştirmek değil.  Amazon gibi şirketler paketleri eve teslim etmek için %20’lere varan oranda daha fazla harcama yapıyorlar.  Yani paketleri bir Amazon Locker’a teslim etmek Amazon için de karlı, böylece dolapları kurmanın ve hizmeti sürdürmenin maliyeti hafifliyor.  Ayrıca, insanların zihinlerinin alışveriş yapmaya daha açık olduğu bir ortamda ev dışı (OOH-Out Of Home) reklam da yapmış oluyorlar.”

İlk aklıma gelen düşünce “ne harika bir fikir” oldu.  Aklıma ikinci gelen düşünce ise bu inovasyonun Türkiye’de işe yarayıp yaramayacağı idi.  Büyük ölçekte bu işin Türkiye’de mantıklı olmadığına karar verdim.

  • Paketlerin çoğu özel kargo şirketleri tarafından teslim ediliyor, teslim alan kişiden imza ve nüfus cüzdanı veya ehliyet isteniyor.  Paketleri kapıda bırakıp gitmek pek sık rastlanan bir durum değil.
  • ABD’dekinden farklı olarak, kentlerdeki apartmanların çoğunun kapıcıları var, ve kapıcılar teslimat zamanı evde olmayan daire sahipleri adına paketleri teslim alıyorlar.  Kapıcım beni daha geçen gün cep telefonumdan arayarak kargo şirketinin adresime getirdiği paketi almasını isteyip istemediğimi sordu.
  • Kargo şirketlerinin hepsinin Amazon Lockers gibi işleyen yerel şubeleri var.  Eğer teslimatı kaçırırsak, ilk denemeyi izleyen birkaç gün zaten dükkana giderek paketimizi alabiliyoruz.
  • Dolapların güvenliği bir sorun oluşturabilir. Tahminimce sigorta maliyeti epey yüksek olur, bu da teslimat maliyetine yansır.
  • Alışveriş merkezleri gibi güvenli yerlerde dolap kirası da oldukça yüksek meblağlar tutar ve teslimat maliyetini artırır.

Özetle, ABD’deki bir soruna yenilikçi bir yaklaşımla çözüm getirdiği için Amazon’u kutlarım, ama bir yerdeki iyi bir fikrin işe yaraması, aynı fikrin heryerde işe yarayacağı anlamına gelmez.  Her inovasyonun pazar koşullarına özgü olduğuna bir örnek daha – hiçbir inovasyonu basitçe kopyalayıp işe yaramasını bekleyemeyiz.

Yorum bırakın

Filed under TÜRKÇE Yazılar

Yorum Yapın / Make A Comment